20 Ağustos 2015 Perşembe

ERMENİ SOYKIRIMI VE RUSYA’DAKİ ERMENİ DİASPORASI

GİRİŞ: Ermeni sorunu 1878 Berlin Anlaşması ile uluslararası bir mesele haline gelmiştir. Dağılma sürecinde Osmanlı topraklarında söz sahibi olmak isteyen veya çöküşü hızlandırmak isteyen büyük güçler Ermenilere yönelik politikalar geliştirmişlerdir. Aslında Ermeni sorunu hemen her dönemde uluslararası sistemde etkili olan devletlerin dış politikalarında yer edinmiştir. 1991 yılında Ermenistan’ın bağımsızlığını kazanması ile birlikte diasporanın Ermenistan dış politikasına yön verme çabaları artmıştır.
       Ermeniler dünyanın çeşitli ülkelerinde örgütler kurmuşlardır. Bu örgütler ile bulundukları ülkelerin siyasal ve toplumsal yapılarını etkilemeye , Ermenistan politikasında söz sahibi olmaya ve o ülkelerdeki Ermeni toplumunun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmışlardır. Bu örgütlenmeler sosyal yardım amaçlı olabildiği gibi siyasi parti olarak da ortaya çıkmaktadır.
       Ermeni kuruluşlar pek çok ülkede yönetimler üzerinde yaptıkları lobi faaliyetleri ile soykırım iddialarını uluslararası alanda gündeme getirmeye çalışmaktadırlar. Rusya da diasporanın etkin bir şekilde faaliyet gösterdiği ülkelerden biridir. Diasporanın bu faaliyetleri Rusya ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler üzerinde olumsuz etkilerde bulunmaktadır. Bu çalışmada Rusya Federasyonun’daki diasporanın Rusya’nın Ermeni Soykırımı iddialarına yönelik tutumu üzerindeki etkileri incelenmeye çalışılacaktır. Çalışmada ağırlıklı olarak diasporanın 1991’den sonraki faaliyetleri üzerinde durulacaktır.
RUSYA’NIN ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARINA YÖNELİK SERGİLEDİĞİ TUTUMLAR
     Rusya Federasyonu Federal Konseyi Devlet Duması (Temsilciler Meclisi) 14 Nisan 1995 tarihinde sözde Ermeni soykırımını tanıyan tavsiye niteliğinde bir karar almıştır.
1              Kasım Kamer ‘’Ermeni Sorunu El Kitabı-Ermeni Sorununun Uluslararası İlişkiler Boyutu’’, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü, Ankara Üniversitesi Basım Evi, 2002
Bu kararla Ermeni iddialarında bahsi geçen olaylar kınanmıştır. Ayrıca bu karar ile birlikte Rusya Federasyonu Federal Konseyi Devlet Duması 24 Nisan’ı ‘’Soykırım Kurbanlarını Anma Günü’’ olarak ilan etti. Kararda 1915 ve 1922 tarihleri arasında Ermenilere karşı fiziksel yok etme suçunu işleyenler kınanır ve bu girişimlerin Rusya’ya zarar verme amacı güttüğü öne sürülür. Ancak Duma’nın bu çabası Devlet Başkanı ve hükümet tarafından onaylanmamıştır. Bu kararın 1994-1996 arasındaki birinci Rus-Çeçen savaşına denk gelmesi önemli bir faktördür. Rusya’da Türkiye’nin Çeçen ayrılıkçılara destek verdiği yönünde yaygın bir kanı vardı. Ayrıca PKK’nın Moskova’daki faaliyetleri de bu yıllarda oldukça fazlalaşmıştı. Kısacası bu iki sorun iki ülke arasındaki ilişkileri germekteydi.
     Ancak 14 Şubat 2001 tarihinde aynı konunun görüşülmesini isteyen bir öneri Duma tarafından reddedilmiştir. Bu taslak 1995’te kabul edilen bildiriden farklıydı. Taslak, Türkiye’nin soykırım suçundan uluslararası mahkemede yargılanması ve mağdurlara tazminat ödenmesi tekliflerini içermekteydi. Kabülü Türk-Rus ilişkilerinde onarımı zor sonuçlara yol açabilirdi. 1995 yılında alınan karar ise yürürlükte kalmaya devam etmektedir.
       15 Eylül 2001 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin  Erivan’daki soykırım anıtına bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Anıttaki ziyaret defterine yazdığı yazı ile açık bir şekilde sözde soykırımı tanımıştır. Bunlara ek olarak, Duma’nın 22 Nisan 2005 tarihli bir açıklaması vardır. Duma bu açıklamasında da Ermeni iddiaları ile örtüşen değerlendirmelerde bulunmuştur.
     Ermeni iddialarına ilişkin kararlar 1965’ten günümüze kadar yirmi ülkenin parlamentosu tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır.
2  Kasım Kamer ‘’Ermeni Sorunu El Kitabı-Ermeni Sorununun Uluslararası İlişkiler Boyutu’’, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü, Ankara Üniversitesi Basım Evi, 2002
 ntvmsnbc,Ermeni Tezleri 20 Ülkede kabul gördü, 2011
4    Russia Duma Resolution, April 14, 1995, The Armenian Genocide Museum-Instıtute
Bu kararlar içerik bakımından altı grupta değerlendirilmektedir. Birinci gruptaki ülkeler 1915 olaylarını Türkiye ve Osmanlı Devleti ismini kullanmaksızın soykırım olarak değerlendirmişlerdir. İkinci grup ülkelerin aldığı parlamento kararlarında soykırım suçundan dolayı Türkiye’nin sorumlu tutulamayacağı belirtilmektedir. Üçüncü grup ülkeler alıkları kararlar ile 1915 olaylarından Osmanlı yönetimini sorumlu tutmuşlardır. 1915 olaylarında açıkça Türkiye’nin sorumluluğuna atıfta bulunan ülkeler ise dördüncü grupta yer almaktadırlar. İddialara konu olan olayların 1915-1923 döneminde yaşanmış olduğu gerekçesi ile Osmanlı Devleti ile birlikte Türkiye’yi de suçlama yoluna giden ülkeler de ayrı bir grup olarak değerlendirilmektedir. Rusya bu grupta sıralanmaktadır. İsveç Parlamentosunun 2010 da aldığı karar ise altıncı grubu oluşturur. İsveç 1915 olaylarının konu edildiği iddialara Ermeniler dışında diğer Hristiyan halkları da eklemektedir.
        Rusya’nın Ermeni soykırımı iddialarının lehindeki tutumunu ortaya çıkaran bir diğer gelişme de Ermenistan’da 24 Nisan günü yapılan ‘1965 Yerevan Mitingleri’dir. 1965’de diasporada Ermeni soykırımı 50.yılında mitinglerle anılmaya çalışılırken, Ermenistan’da da bu yönde girişimler vardı. Sovyet sistemi, 1965’te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne bağlı olan Ermenistan’a 1915’i anması için müsaade etmiştir. 24 Nisan 1965’te Ermenistan Opera Meydanı’nda toplanarak protesto gösterisi düzenlendi. Gösterinin 100 bin kişilik dev bir kitleden oluşması Sovyetler Birliği tarihinde bir ilk olarak tarihe geçmiştir. 1915’te ölenleri anma ve Batı Ermenistan’ın tahsisi amacı ile düzenlenen Yerevan Mitingleri bugüne kadar sürecek olan Ermeni Soykırımı’nın uluslararası alanda tanınması mücadelesinin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

5  Ertani , Emre, Dünya’nın Ermeni Soykırımı İle Tanıştığı Yıl:1965, 2014
6    Kılıç Yaşın Gözde, Ermeni İddialarını Kabul Eden Ülkeler, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü,2014
      Kısacası Rusya’nın 24 Mayıs 1915’de Fransa ve Büyük Britanya ile birlikte katliamları kınamak için yayınladığı ortak bildiriden günümüze kadar geçen süreçte, Rusya’nın Ermeni Soykırımı iddialarına yönelik tutumunun pek fazla değişmediğini rahatlıkla söylemek mümkündür. Rusya lideri Putin, 1915 Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümü vesilesiyle 24 Nisan 2015’te Ermenistan’ın başkenti Erivan’da yapılacak olan anma törenine katılacağını bildirerek Ermeni Soykırımı iddialarına yönelik geleneksel devlet politikasının devam ettiğini bir kez daha uluslararası kamuoyuna göstermiştir.
RUSYA’DAKİ  ERMENİ  DİASPORASI VE ERMENİ SOYKIRIMI KONUSUNDAKİ FAALİYETLERİ
       Rusya’daki Ermeni diasporası dünyadaki en büyük Ermeni diasporasıdır. Rusya Federasyonu’nda yaşayan Ermeni nüfusu yaklaşık 2 milyondur. Her yıl yaklaşık 20.000 Ermeni Ermenistan’dan Rusya’ya göç ediyor. Son zamanlarda Rusya’ya Ermeni göçü artmıştır. Rusya’daki Ermeni Diasporası son yıllarda Türkiye aleyhine propagandasını hızlandırmıştır. Rusya’nın Ermeni Soykırımı iddialarını destekleyen bir tavır takınmasında diğer gerekçelerin yanında şüphesiz Ermeni diasporasının yaptığı propagandanın da büyük etkisi vardır.
     Rusya Ermeni diasporası 1991’den sonra hızla artmaya başlamıştır. İlk yıllarını hazırlık dönemi gibi düşünürsek, 2000‘li yıllara oldukça örgütlü ve akif bir şekilde girdiklerini söylemek mümkündür. Örgütlenmeleri sayesinde Rusya’daki nüfuzları gün geçtikçe artmaktadır. Türkiye’ye karşı son derece agresif ve düşmanca bir tavır içindedirler. Ekonomik ve politik güçleri gün geçtikçe arttığı için uzun vadede Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemesi muhtemeldir. Aynı zamanda Rusya Ermeni diasporası ABD ve Avrupa ermeni diasporaları ile entegrasyonunu da tamamlamış bulunmaktadır.
7   France, Great Britain and Russia Joint Decleration, May 24,1915, Armenian National İnstitute
       Ermeni soykırımı iddiaları Rusya tarafından Türkiye’ye karşı gerektiğinde siyasi bir silah ve şantaj aracı olarak kullanılmaktadır. Türkiye aleyhine propaganda yaparak sözde soykırıma uğradıklarını kabul ettirmek Rusya’daki Ermeni diasporasının esas amaçlarından biridir. Rusya’daki Ermeni diasporasını genel olarak Türkiye aleyhinde en sert propaganda  yapan Taşnaktsuyun partisi yönlendirmektedir. Taşnaktsuyun sözde soykırımın Türkiye tarafından tanınmaması durumunda Türkiye ile ilişki kurulmasını reddediyor. Petrosyan’ın Türkiye ‘ye karşı nispeten ılımlı politikaları Taşnaktsuyun’u rahatsız etmiş ve Petrosyan aleyhinde protestolar başlatarak onu iktidardan ayrılmaya zorlamıştır. Bu sebeple Taşnaktsuyun Ter Perosyan döneminde etkili olamadığını söyleyebiliriz. Taşnaktsuyun, R.Koçaryan döneminde tekrar Ermenistan politikasındaki etkisini artırmaya başlayacaktır.
       2000 yılında Moskova’da kurulan bir Ermeni organizasyonu olan REB sözde Ermeni soykırımının Rusya tarafından resmi olarak tanınması ve konu hakında kanun çıkarılması için aktif şekilde faaliyetler yürütüyor. REB’in Rusya’nın değişik bölgelerinde 60’a yakın temsilciliği bulunmaktadır. REB diasporanın en büyük ve en etkili organizasyonudur.
        Her yıl 24 Nisan’da Moskova’daki Türk büyükelçiliği önünde Türkiye’yi protesto gösterileri ve mitingleri düzenleyen REB 2000 yılında bünyesinde Moskova’da “Uluslararası Ermeni Hukuk ve Politika Enstitüsü”nü kurmuştur. Bu enstitüde sözde Ermeni soykırımı araştırılıp, inceleniyor ve makaleler yayınlanıyor. Aynı zamanda bu amaçla ortaya konulan yayınlar destekleniyor.
       Son yıllarda Rusya’daki Ermeni diasporası dünyadaki diğer Ermeniler ile entegre olabilme ve ortak politikalar yürütme amacı ile de çalışmalar yapmaktadır. Rusya’daki Ermeni diasporasının temsilcileri, Haziran 2000’de Macaristan’ın başkenti Budapeşte’te
8 Özbay, Fatih, Ermeni Diasporası Ve Türkiye-Rusya İlişkileri, TASAM(Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi), Stratejik Rapor No:5,  Nisan 2005, S.1-6.
toplanan ‘’Avrupa Ermenileri” forumunun ikinci toplantısına katılan heyetler arasındaydı. Forumun amacı, Rusya’dakileri de içine alacak şekilde, tüm Avrupa’daki Ermenilerin işbirliğini ve koordinasyonunu sağlamak ve sözde Ermeni soykırımını kabul ettirmek için yürütülen lobicilik çalışmalarında ortak hareket stratejisi ortaya koyabilmekti.
        REB Başkanı A.Abrayan ‘’Dünya Ermenileri Kongresi’’ kurmak amacı ile 2002’den itibaren 30’a yakın ülkeye ziyaret gerçekleştirmiştir. Gittiği ülkelerde devlet yetkilileri ve Ermeni diasporası temsilcileri ile görüşmelerde bulunmuştur. 6-7 Ekim 2003’te DEK’in Moskova’da kuruluş toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya 38 ülkeden 114 organizasyon katıldı. Katılımcıların çoğu konuşmasını Rusça yaptı. Rus televizyonlar›nda “12 milyon Ermeni birleşmeye Moskova’dan başladı’’ şeklinde yorumlar yer aldı. REB Başkanı A. Abramyan bu kuruluşun amacını:
1)Dünyadaki Ermeni diasporalarını tek çatı altında birleştirmek ve
2) Farklı ülkelerdeki Ermeni diasporaları arasında dayanışma ve işbrliğini temin etmek.
olarak açıkladı.
       Abramyan’ın konuşmasındaki çarpıcı nokta ise; bu yardımların diasporalar arasında değil devletler arasında yapılacak olmasını belirtmesiydi. Bu gelişmeler Türkiye açısından da büyük öneme sahiptir. 1) DEK için  kuruluş ve teşkilatlanma yeri olarak Moskova’nın seçilmesi kritik öneme sahiptir. Bu gelişme yönetim merkezi ABD ve Fransa’da olan Ermeni diasporasının yerinin Rusya’ya kaymasına yol açabilir.  2) Bu gelişmeden yola çıkarak gelecekte Rusya’nın Ermenistan’a yönelik politikalarının değişebileceğini öngörmek mümkündür.
9 Özbay, Fatih, Ermeni Diasporası Ve Türkiye-Rusya İlişkileri, TASAM(Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi), Stratejik Rapor No:5,  Nisan 2005, S.6-7.
           6-8 Mayıs 2004 tarihinde ise yine Ermeni soykırımı iddialarına yönelik Erivan’da  “Ermeni-Rus ilişkilerinde Bir Faktör Olarak Soykırımın Tanınması Araçları ve Yolları” isminde bir konferans toplandı. REB Başkanı A. Abramyan konferansta “Dünya Ermeni Kongresine Düşen Görevler” başlıklı bir konuşma yaptı.
           2005 Mayısında REB bir görüşme daha organize etmeyi planladı. Bu görüşme için sözde soykırım konusunda tüm Ermenilerin hemfikir olduğu bir karar almak amacı ile çeşitli ülkelerden soykırım uzmanlarını bir araya getirilmesi planlandı. Bu görüşmelerden çıkacak ortak karar ve hareket planının Ermenistan’daki STK’lara, devlet yetkililerine ve siyasi partilere öneri olarak götürülmesi amaçlanmıştı.       
           Abramyan, DEK’nin ABD’deki Ermeni organizasyonlarının gücüne ulaşabilmesi için ekonomik potansiyelinin büyük oranda artırılması gerektiğinin altını çizmekteydi. Bu amaca yönelik olarak DEK ve REB, Rusya’da iş çevrelerini bir araya getirebilmek amacı ile ekonomik ağırlıklı organizasyonların hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar yapmaktadır.
          Rusya’da Rusya ve Türkiye’nin ikili ilişkilerinde Ermeni Soykırımı iddialarını ortaya atmak için sorun çıkmasını kollayan pek çok kesim var. Örneğin; ‘’Çeçen’’ ve ‘’Kürt ‘’ sorunları iki ülke arasındaki hassas konulardandır. İki ülke bu hassas konularda uyuşmazlık yaşadığı zamanlarda diaspora sözde soykırım konusunu gündeme getirmektedir
        Ancak  Türkiye’nin Rusya’da bu çabalara karşılık olabilecek nitelikte faaliyetleri çok azdır. Yani, soykırım iddialarının aleyhinde propaganda yapmak için harcadığımız çabalar yetersiz kalmakta. Yine de Türkiye-Rusya ikili ilişkilerinin belli bir seviyede tutulabildiğini görmekteyiz. Şüphesiz son dönemlerde gelişen ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkileri de yumuşatması bu seviyenin korunmasını sağlayan en önemli etkenlerden biridir.
10  Cabbarlı, Hatem, Rusya’da Ermeni Diasporası:Oluşumu Ve Faalietleri, Sayı:3,2001
         RUSYA’DAKİ ERMENİ DİASPORASI’NIN ERMENİ SOYKIRIMI’NA YÖNELİK DİĞER FAALİYETLERİ: 
Ekim 2002’de Çeçen militanların Moskova’da gerçekleştirdikleri “Nord-Ost” tiyatro baskını üzerine Türk basını Rusya’yı eleştirdi . Rusya’da karşılık olarak Ermeni sorununu üstü kapalı bir şekilde dile getirdi.
         17 Aralık 2004 AB zirvesi öncesinde, Avrupa’daki Ermeni diasporasına bağlı organizasyonlar Brüksel’de Türkiye’ye tarih verilmemesi için protesto yaptılar. Bu protestolara, REB ve DEK’nin organizasyonuyla ilk defa Rusya Ermeni diasporasından bir heyet de katıldı.
               Ermeni diasporası iyi giden ilişkilerine rağmen Rusya’yı bazı dönemlerde Ermeni sorununa yeterince sahip çıkmadığı için eleştiriyor. Örneğin; “Bütün Rusya Ermeni Kongresi” 28 Mart 2001 tarihindeki toplantıdan sonra bir deklerasyon yayınladı ve bu deklerasyonla Rusya’yı eleştirdi
          Ermeni diasporasının Rusya’da Türkiye aleyhine yaptığı propaganda kısa ve uzun vadede Türkiye’nin aleyhine pek çok sonuç doğuracaktır. Bu noktada Rusya ile ikili ilişkilerin iyi düzeyde tutulması adına Türkiye ekonomi diplomasisini iyi kullanmalıdır. Türkiye benzer bir stratejiyi 1990’lı yılların sonunda Kürt sorununda Rusya’ya karşı kullanmıştır ve bu tehlikeyi ilişkilerini bozmadan atlatma başarısını göstermiştir.
      ABD’deki ve diğer ülkelerdeki Ermeni diasporası Türkiye aleyhinde faaliyetleri ile Türkiye’yi uluslararası arenada zor durumda bırakmaktadır. Bunlara ek olarak artış göstermeye başlayan Rusya’daki Ermeni diasporasının faaliyetlerine bakılırsa Türkiye’nin işinin daha da zorlaşacağını öngörmek zor değildir. Bunu engellemek için geç kalınmış değildir. Türk-Rus ilişkilerindeki mevcut konjukturün de bu tehlikeyi atlatmak için uygun ortamı sağladığını söylemek mümkündür.


KAYNAKÇA
1) Kasım, Kamer ‘’Ermeni Sorunu El Kitabı-Ermeni Sorununun Uluslararası İlişkiler Boyutu’’, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü, Ankara Üniversitesi Basım Evi, 2002.
2)  ntvmsnbc, Ermeni Tezleri 20 Ülkede kabul gördü, 2011.
3 )   Russia Duma Resolution, April 14, 1995, The Armenian Genocide Museum-Instıtute
4)  Ertani , Emre, Dünya’nın Ermeni Soykırımı İle Tanıştığı Yıl:1965, 2014.
5) France, Great Britain and Russia Joint Decleration, May 24, 1915, Armenian National İnstitute.
6) Kılıç Yaşın Gözde, Ermeni İddialarını Kabul Eden Ülkeler, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü,2014.
7)  Özbay, Fatih, Ermeni Diasporası Ve Türkiye-Rusya İlişkileri, TASAM(Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi), Stratejik Rapor No:5,  Nisan 2005.
8) Cabbarlı, Hatem, Rusya’da Ermeni Diasporası : Oluşumu Ve Faaliyetleri, Sayı:3, 2001.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder